Değiştir ama değiştirme - Living room story




Taşındığımızdan beri hep aynı düzendeydi bizim salon, değiştirelim diyorduk ama bir türlü kalkışamıyorduk.
Birkaç hafta önce bir akşam öyle bezgin bezgin otururken, bir çoştuk, masa ile koltuğun yerini değiştirdik, Böylece masa canım önünde olacak ben daha rahat fotoğraf çekecektim. Tamam televizyonun karşısında sadece tek koltuk kalacaktı ama zaten ben genelde masa başında birşeylerle ilgilendiğimden televizyonu da radyo gibi dinliyordum.


Neyse değişikliği yaptığımız ilk gün çok sevdik, sanki yeni bir eve taşınmışız gibi geldi bize ama ışık olayına taktık. Zaten bizim en büyük  problemimizdir ışık olayı, bir çekmece dolusu ampul vardır evde, onu tak bunu çıkart, şunu dene, ay bu az ışık, ay bu beyaza kaçıyor, ay bu canlı değil derken kafayı yeriz bazen…


Bu sefer de eşyaların yerini değiştirince abajurlarında yeri değişti ve biz bir süre alışamadık. Aradan 1 hafta geçti akşam bir arkadaşımız geldi. Film seyredelim dedik. Haydaaa ikisi koltuğa kuruldu ben kaldım açıkta. Köşedeki koltuğu odanın ortasına çektim oturdum. Ertesi günde başka bir arkadaşımız gelecekti. Yok dedik bu şekilde olmaz tekrar eski haline soktuk evi. Cumartesi o şekil kaldı, Pazar günü arkadaşımız gidince yine değiştirdik. Böyle böyle 3-4 kez gitti geldi eşyalar bir o yana bir bu yana ve sonunda pes ettik. Eski haline getirdik bıraktık. Ama en azından içimizde kalmadı, şimdi eski haliyle çok seviyoruz, hah yaa budur diyoruz, neydi o öyle taşınıyormuşuz gibi...


 Zaten o koltuk da orada olmadı, dolaplar yanyana asker gibi dizili falan… Tek iyi tarafı, masanın cama yakınlığı ve orada fotoğraf çekmenin güzelliğiydi ama orada da öyle ahım şahım fotoğraflar çekemedim …

Herşey yerli yerinde güzelmiş meğer, değişince anladık…

NOT: Dolabın etrafında, duvarda, oradan buradan sarkan şeyleri fotoğraf çekerken çıkartmayı unutmuşum, gerçi bizim gözümüz alıştı onlara ama sanmayın ki hep böyle deli alacası gibi bizim ev...





A few weeks ago, We wanted to make some changes on our living room. We have changed the location of a table and sofa.

In the beginning, We were very happy, the table was in front of window and I could shoot nice photos... But our living room is really very small and when our friends come to us, we were not comfortable. Within 2 weeks we changed the living room about 3-4 times... And finaly we have decided to remain as before... Now we are happy:) it is realy comfortable...


To understand this, it seems that we had to make this change...






Haftasonu Kartı - Happy Weekend Card





Hava o kadar güzel ki, delicesine kızgın ve isyankar olmama rağmen ıslık çalıp, hoplaya zıplaya  dışarılarda avarelik edesim var…

Umut güzel şey…

Haftasonunuz sizin istediğiniz gibi geçsin, başkalarının istediği gibi değil…

. . . . . . . . . . 


Despite unacceptable things happen in Turkey,  the sun is shining outside, there's the smell of spring and my heart is wiggling...

I wish all of you have gorgeous weekend...

Love...







Avokado Aşkı - Avocado Love


1 | 2 | 3 | 4

Son 4 -5 yıldır sonbahardan yazın başlarına kadar bizim evden hiç eksik olmaz Avokado.  İkimiz de delicesine seviyoruz. Hatta bazen aklıma geliyor, akşam olsun da eve gidince yiyeyim diyorum ay nasıl elim ayağım titriyor, heyecanlanıyorum. O denli yani. Gerçi iştahsız olduğum bir kaç yılı çıkartırsak, benim yemek konusundaki hislerim genelde bu şekildedir. İyi yemek severim: )

Avokado bizim mutfaklarımızda çok da kullanılan bir besin değil. Ama araştırırsanız faydaları anlatmakla bitmez. Avokadoya mesafeli olanlar, daha önce denememiş olanlar ya da deneyip de ayy bu ne böyle diyip kaçanlar için bizim evde avokado’nun nasıl yendiğini anlatayım size de, sizde bizim aldığımız zevki alın, mutlu olun, ayy kendinizden geçin yerken istiyorum: )

Genelde marketten yaptığım haftalık alışverişlerde mutlaka 2-3 tane avokado alıyorum. Bunları alırken birazcık yumuşak, sert ve çok sert olarak seçmeye çalışıyorum.  Avokado yumuşacık olmalı yerken, çatalla ezilebilecek kıvamda yani.

Sert olanları buzdolabına koyuyorum birazcık yumuşağı gazete kağıdına sarıp kaloriferin yanında bir yerlere. Böylece daha çabuk yumuşamasını sağlıyorum. Ama tabi hepsi ince bir çizgi. Dışarıda uzun süre durunca da çürüyebiliyor, o nedenle çok sert olanları fazla dışarıda bekletmiyorum, önce dolapta biraz bekliyorlar, hafif yumuşayınca dışarıya çıkartıyorum, ertesi günde yenilecek kıvamı elde ediyorum. Aslında bu tamamen tecrübe, çok fazla haşır neşir olunca avokadoyu gözünden tanıyor, istediğiniz kıvama ne zaman ve nasıl geleceğini kestirebiliyorsunuz.

Bizim en sevdiğimiz menü şöyle; köy ekmeyi ya da tam buğday ekmeğini güzelce kızartıyoruz, üzerine sızma zeytinyağı gezdirip, önce  İzmir Tulum peyniri ya da parmesan, sonra da ince ince nazikçe kestiğimiz avokadolar ile kaplıyoruz. Avokadoya karabiber ve limon çok yakışıyor o yüzden bolca taze karabiber serpip limon sıkıyoruz. Yanına da biraz yeşillik ve bir kadeh kırmızı şarap. İnanın sonsuza kadar yiyebilirim bunu…
Körpe ıspanak ya da roka salatasında da çok kullanıyoruz Avokadoyu. Hele bu mevsimde, bol ıspanak, üzerine küp küp avokadolar, çilek dilimleri, esmer şeker ile karamelize edilmiş ceviz parçaları ve  ince parmesan dilimleri ile tablo gibi bir şey çıkıyor ortaya. Bitmesin diye normalde 10 dakikada bitirdiğim öğünü 20 dakikaya uzatabiliyorum.

Sonra çipsin yanında süper oluyor. Çok fazla yumuşayıp, dilimlenmeyecek hale geldiğinde önce ikiye bölüp kaşıkla güzelce ayırıyorum kabuklarından sonra çatalla eziyorum, içine süzme ya da normal yoğut, biraz karabiber ve tuz ekleyip patates cipslerini daldırıp daldırıp yiyorum.
Tavuklu sandviçlerin içinde ömürlük oluyor ayrıca. Sonra üzerine bal dökerek de yeniliyor ama o bizim evde pek tutmadı.  

Sanırım şu anda çok acıktım!

Umarım siz de dener, sever, yerken mest olursunuz…

. . . . . . . . . . 
  

Avocado is not used too much in Turkish cuisine. You can not see avocado recipes in our culture.

I've met avocado about 4 or 5 years ago and from autumn to early summer until the avocado is not missing from our home. We (I and my little sister) both love it madly.
I've tried to explain tips for choosing avocado and how we are eating it to my Turkish followers above. I think, you already know these details...

Our favorite menu;
A slice multigrain fried bread. respectively; virgin olive oil, parmesan slices and the top; beautifully sliced ​​ avocado, fresh black pepper and a few drops of lemon should not forget.
Besides fresh greens and a glass of good red wine.
I could eat them forever.

We also love baby spinach or arugula salad with avocado. Especially in this season, plenty of spinach, avocado cubes, strawberry slices, caramelized chopped walnuts with brown sugar and thin slices of parmesan... It looks like a table.

Also I love to eat Avocado as dipping sauce. Soft avocado, yogurt, salt and fresh black pepper...


I guess,  I'm so hungry right now: )





Neredeyse Bahar - Almost Spring...





Hava bugün o kadar güzel ki dışarıda, öğle yemeğinden sonra tekrar ofise dönmemek için kafamın içinde binbir bahane düşündüm ama yok bulamadım ve tırıs tırıs döndüm işlerin başına.

Oturduğum yerden Barbaros Bulvarı’nı ve parkı görüyorum. Burası bence İstanbul’un en güzel caddesi. Öğleden sonra okuldan çıkan öğrencilerin bu yokuştan inişlerini izlemek o kadar zevkli ki.

Bizi hatırlıyorum. Yıldız Üniversitesi bu yokuşun tepesinde, okuldan çıkar hoplaya zıplaya Beşiktaş’a inerdik . İçimiz kıpır kıpır, siyasetten bi haber, kaygısız, parasız ama mutlu…  


Yaklaşık 13 yıldır aynı manzaraya bakıyorum. Parktaki ağaçların her mevsim yaşadıkları değişime an ve an tanıklık ediyorum.  Şimdi hala dallar kuru ama biliyorum ki birkaç haftaya bir bakmışım küçücük şirin yeşil yaprakcıklar çıkıvermiş…  Her sabah camdan dışarıya bakıp “İşte tabiat uyanıyor” demeden geçemeyeceğim günler geliyor yani: )



Şu son bir iki aydır hem havanın hem de ülkedeki genel ortamın çok iç karartıcı olmasından mıdır nedir bilmem, bu sene baharı dört gözle bekliyorum ben. Doyasıya yaşamak istiyorum, yürüyüşler yapmak, güne güneşli, pırıl pırıl bir hava ile başlamak, umutlanmak istiyorum… Herşey çok güzel olacak demek istiyorum yani…

ee hadi inşallah…


Bu arada şu üzerinde gülümse yazan kalbimi beğendiniz mi?? Pek şirin.

Sevgili Heather’ın Etsy’deki dükkanından almıştım bir süre önce siz de isterseniz buraya bakabilirsiniz.

Gülelim, Gülümseyelim kızlar!


Almost Spring! I want to be outside, to take long walks, to enjoy the beautiful weather, you want to feel so deeply this spring...
I tried to find an excuse for not coming back to work after the lunch today but I couldn't and I'm still at work: )
But my view is wonderful. I can see a lovely park from my room at work. Every afternoon, I'm watching cheerful students and it reminds me of my own discipleship years. We used to pass through from this park, cheerful and happy after school in a way…

Actually I'm very lucky, I can testify to changes in the nature... Now all branches of the trees are dry, but I know, within a very short time, will begin to blossom and turning green. What a big happiness...
I hope,  I can shoot more sweet flower photos in this spring…


And, did you love my fabric heart tag?  It is so cute isn't it? I had bought it from lovely Heather Etsy Shop a few month ago. If you also want to look at, please click here.


Lots of love…












Gatherings Magazin ile Bahar Havası - Spring Air with Gatherings Magazine






Her ne kadar dışarıdaki hava karanlık ve soğuk olsa da biz hafiften bahar havasına girdik sanki… Güzelim bahar dallarını gördükçe insanın içi coşuyor. Nereye baksan bir uyanma, bir canlılık, bir kıpır kıpırlık…
Dergilerin bahar sayıları da yavaş yavaş çıkmaya başladı.

Bunlardan biri de “Gatherings Magazine”. Daha önce benim de ilk sayısına dahil olduğum harika bir dergi. Çoğunuz zaten intagramdan ya da bloglarından bu derginin editörü sevgili Heather’ı ve diğer katılımcıları takip ediyorsunuz.  Maaike, Annetta BosakovaTrishaBrinkClarice Fox-Hughes, Cristina Colli, Ingrid Henningsson, Ginny Donovan ve diğerleri… Yine harika bir iş çıkartmışlar ortaya, ben çok sevdim.

Eğer ben de istiyorum derseniz işte web sitesi burada, hatta Sevgili Heather sizler için %10’luk bir indirim bile verdi, “BLOGFRIEND” yazıyorsunuz, indiriminizi alıyorsunuz, sonra kahve eşliğinde keyifle sayfaları çeviriyorsunuz, hiç ummadığınız bir anda bir fotoğraftan ilham alıp çoşuyorsunuz… Yok bana genelde böyle oluyor da ondan dedim… Sakin sakin dergiye bakarken birden hop kalkıyorum, kesip biçmeye başlıyorum, bazen esinlendiğim şey ile ortaya çıkan arasında hiçbir benzerlik ya da ilişki olmuyor ama olsun,  zaten önemli olan o fişeğin ateşlenmesi değil mi??

Haftanız harika geçsin, keyfiniz bol olsun…


Although it was dark and cold outside, we have started to feel the spring air...
When seeing the beautiful spring blossoms, impossible not to feel the awakening of nature and vitality... And also many magazines has announced their Spring issues, one of them is Gatherings Magazine

You already know this amazing magazine, I had participated in the first edition of this magazine as a guest contributor and its editor, dear Heather, MaaikeAnnette BosakovaTrishaBrink, Clarice Fox-Hughes, Cristina Colli, Ingrid Henningsson, Ginny Donovan and others have done a great job ... Again, I liked it a lot.

I have also a good news for you, Dear Heather has given us a special discount. If you want to have this amazing magazine,just visit here, just enter the code "BLOGFRIEND"  at checkout and you receive 10% discount on all orders. Great isn't it?

Here is a sneak peek of Gatherings Magazine's Spring Issue... Enjoy!


Have a wonderful week...










Haftasonu Kartı - Weekend Card






Son bir iki haftadır yine harıl harıl çalışıyorum. Geçtiğimiz haftasonu ofisteydim,  hatta pazar günü sabah Ankara’ya gittim orada çalıştım akşamına döndüm, iki gün sonra İzmit’teydim, şimdi Bursa için çalışıyorum. Haftasonu yine bir ara geleceğim şirkete, zaten de hava kapalı. Kaç haftasonudur istediğim gibi fotoğraf da çekemedim ama olsun yağmur yağsın ben önümüzdeki günlerden umutluyum: )  Elbet güneş çıkacak…

Yapılan yorumlara, gönderilen maillere, instagramdaki like’lara anında dönüş yapamıyorum, çoğunu da kaçırıyorum zaten: ( kusuruma bakmayın, bilesiniz ki aklım buralarda…

Haftasonunuz, keyif ve huzur dolu geçsin..




I've been working quite a lot the past few weeks,weekends included! There is a big tenders and . I had to been in different cities within a week,  one day in Ankara, another day in Izmit and now I'm working on Bursa Project.

Also when I'm not working, I can not take pictures because the weather is very cloudy:( But I'm hopeful We will see sunny days and I'll work less: )


I wish all of you have an amazing , peaceful and cosy weekend...

Lots of love...





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...